8 Temmuz 2009 Çarşamba

BERGAMANIN TARİHİ

Tarihçesi; Bergama günümüzde de Akropol, Akslepion ve diğer antik eserleri ile turistlerin odak noktası olurken doğal özellikleri ile de şifa dağıtıyor.Pergamon adı, Anadolu kökenli olup "kale" anlamı taşıyor. Çevrede bulunan yerleşimlerden anlaşılacağı üzere bölgenin Neolitik Çağ'dan itibaren iskan edildiği anlaşılıyor. Efsanelere göre ilk halkın Troia Savaşı sonrası göçmenlerinden Herakles'in oğlu Telephos tarafından bölgeye yerleştirildiği belirtiliyor. Bergama önce Lidya sonrada Pers egemenliğine girmiş. M.Ö. 285 de Philetarios Bergama Krallığını kurmuş. Eumeles II zamanında M.Ö.190'da krallık en güçlü dönemini yaşamış en geniş sınırlara ulaşmış.M.Ö.133'de Attalos III'ün vasiyetiyle krallık Romaya devredilmiş. M.S.300'de Bizans kontrolü altına giren şehir, 1320'de Türk hakimiyetine geçmiş.Bergama kent girişinde ilk karşılaşılan sağlık merkezi olarak hizmet veren Akslepion oluyor. Sağlık Tanrısı Akslepion önemini Hristiyanlık dönemine dek korumuş. Adına yapılan sağlık yurtlarında çok sayıda insana sağlık bulmuş. Akslepinlar dinsel özelliklerinin yanında tıp alanında yaptıkları araştırma ve deneylerin yapıldığı, ünlü doktorların yetiştiği okullar olarak işlevlerini sürdürmüşler. Sağlık Tanrısı Akslepion'a adanmış kutsal suyun bulunduğu yerde M.Ö.4 yy' da kurulduğu belirlenen Pergaman Akslepion'u Helenistik devirde gelişmiş, en parlak çağını ise Roma döneminde yaşamış. Hergün yüzlerce hastanın barındığı Akslepion'da uygulanan çeşitli yöntemlerle iyileşen hastalar ayrılırken Akslepion Tapınağını da ziyaret ederek güçlerine göre bağışlarda bulunmuşlar. İmparator Carakalla hastalanıp Bergama Akslepionuna getirilmiş ve burada şifa bulunca kente bağışta bulunmuş, Dionysos Tapınağını yeniden yaptırmış.Amphitheater sağlık Merkezi Akslepion'a giden kutsal yolun başlangıcı olan Viran kapının 300 m. Kuzeyinde yer alırken, Romalıların su oyunları gerçekleştirmek üzere Tellidere üzerine kurdukları bu muhteşem yapının Anadolu'da Kyzikosla birlikte sadece iki örneğinin bulunması bile önemini vurgulamaktadır. 50 bin kişi kapasiteli eserin bugün gözle görülen dere yatağındaki tonozları, Carea ayakları kazı çalışmalarını beklemektedir. Viran Kapıdan gelen kutsal yol ile Propylonun önündeki küçük meydan ve doğusunda kütüphane, batısında ise Monoptheros planlı Zeus Akslepios Tapınağı yer almaktadır. Kent merkezine yaklaşırken yolun sol tarafında bulunan Bergama Müzesi 1910-1913 yıllarında Alman kazı Evinde kurulan arkoloji deposu, genç Türkiye Cumhuriyetinin ilk depo müzelerinden biri olarak anılıyor. Müze binası geçtiğimiz yıllarda yeniden restore edilerek eserlerin sunuluşu düzenlenmiş. Bugün müzede sergilenen eserlerin çoğu Akropol, Akslepion ve Bazilika ile Gryneion (Yeni Şakran), Pitane ve Kestel'de ki kazılar sonucu ortaya çıkarılmış eserlerden oluşmaktadır. Kent içinde 2000 yıldır akan çeşme olarak tanınan "Kale Çeşmesi", 1399 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılan tek minareli "Ulucami", taş, tuğla duvar örgüsü ile dikkat çeken "Parmaklı Mescit", iki sıra 6 kubbeli 16-17. yy eseri "Bedesten" ve tarihi binalar olup mimarileri ile ilgi çeken "Gazipaşa Okulu" ile Bergama lisesi" görülebilir.

0 Comments:


Zirve100 Sayac
Zirve100 Site istatistikleri
Zirve100 Sayac

blogger templates | Make Money Online